Dedecigim
Yutdisinda asistan hekimlik yapiyorum ve bu gece nobetciyim. Saat sabahin birbucugu ve simdi cin muhabbeti isimli yaziyi okudum ve ne yalan soyleyeyim odum patladi. Nobet odam hastanenin diger kismindan ayri bir kanatta ki bu durumu iyilestirmiyor tabii ki.
Belki de bu yuzden bu gece korkunc olmayan birsey anlatmak istedi canim. Rahmetli dedemle sagliginda cok yakindik. Onun pek sevgili torunuydum. Dedecigim sokaga ciktiginda itina ile utulenmis gomlek ve pantalonu ve basindan eksik etmedigi fotr sapkasi ile tam bir "cumhuriyet delikanlisi" idi. Bir fikriniz olsun diye soyleyeyim, Musfik Kenter'e pek benzerdi-biyiksiz haline. Ince ruhlu sinegi incitemeyen bir kisi ki kurban bayraminda aylarca evinde besledigimiz surmeli kesilecekken gozyaslari icinde fotr sapkasini basina gecirerek evden uzaklasmisti. Dedecigimle planlar yapardik, ben tibbi kazanip, Ankara'ya yerlesecektim, o da benimle yasayacakti. Ne yazik ki 12 yasimda iken vefat etti. Eve kosa kosa bir sinavdan en yuksek puani aldigimi soylemeye vardim ki, evin onu arabalarla, ici konu komsu ve yakinlarla dolmus.
Ayca deden oldu dediler, o gun ben oldum sandim. Onun yerini kucuk hayatimda tarifi imkansiz bir bosluk ve yas almisti. Onun fotr sapkasni, mendillerni, yastiklarini koklayip ona has kokusunu icime cekiyordum, bir yandan da kokunun bir gun yok olmasindan korkuyordum...
Onu ozlemek ve aglamak artik hayatimin bir parcasi idi. Derken bir gece ruyamda gordum. Pek sevdigi bordo gomlegi ve mavi pijamasi ile bir hamakta yari uzanir, yari oturur hafifce sallaniyordu. Gozlerime inanamadim.
-Dedecigim sen misin? dedim.
-Benim ya Ayca dedi.
-Dondun demek dedim.
-Dondum ya dedi. Kollarini acti, hemen sarildim ona , esrarli tebessumu hala hatirimda.
-Aglama artik dedi.
-Gitme sen de dedim. Basimi omzuna yaslayip hafiften sallandik, bu arada sol el bilegimin ic kismini devamli olarak oksuyordu, beni teskin etmek istercesine. Bu uyanana kadar devam etti, hic uyanmak istemesem de.
Uyandigimda dusundugum ilk sey sol el bilegimdeki oksanma duygusunun ne kadar gercek oldugu idi. Bir icguduyle, kokladim, ve evet cok guclu bir sekilde dedemin kendine has kokusu bulasmiti, baska hicbir yerime degil sadece sol el bilegime. Bu koku tum gun kaldi, soylememe gerek yok tum gun el bilegim burnumda dolastim durdum.
Bunu anlattigim ailem cocukluk deyip gecistirdi. Bu olayi yazmaksa otuz kusur yasimda simdi gozlerimi yeniden islatti.
Neyse, ben isime doneyim ustelik korkum da gecti.
alıntıdır